Herkesin bildiği gibi Corona Virüs paniği dünyayı kasıp kavurmaktadır. Resmî açıklamalara göre, virüsün nerden kaynaklandığı ve insanlara nasıl bulaştırıldığı henüz netlik kazanmış değil. Bu konudaki belirsizlik, virüsün kasıtlı üretildiğine dair iddiaları gündeme taşımaktadır.
İnsanlar ve toplumlar üzerinden bir takım şer projelere işlerlik kazandırılmasını ve ifsat edicilerle çıkar şebekelerinin süregelen uygulamalarını göz önünde bulundurarak, bazı soruların sorulmasının insanlığın hayrına olduğunu düşünüyoruz. Bu vesileyle, başta yetkililer olmak üzere, ilgili Kurumlarımızı ve tüm Sivil Toplum Kuruluşlarını kararlı ve etkin bir mücadeleye davet ediyoruz.
- Geçmişte kuş gribi, domuz gribi, şimdi de Corona Virüsünü piyasaya sürmüş olabilirler mi?
- Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF), yeni tip Corona virüs (Kovid-19) salgınının neden olduğu insanî ve ekonomik zorluklarla mücadele eden üye ülkelere yardımcı olmaya hazır olduklarını bildirmekle ne yapmak istiyorlar?
- İran’ın Corana virüs ile mücadele kapsamında IMF’den 5 milyar Dolar istemesi, yeni bir borçlandırma tuzağının habercisi midir?
- İsrail merkezli bir araştırma merkezinin yeni tip Corona virüsün tedavisi için aşı geliştirdiğini açıklaması, işin içinde İsrail’in olmasından dolayı bizde; aşıyla birlikte enjekte edilecek etken maddelerle başta kısırlaştırma olmak üzere insanın fizyolojisini, kimyasını ve ruhsal yapısını bozma bazı şüphelerin de uyanmasına sebep olmaktadır.
- Bu olayın, “Dünya nüfusunun 500 milyona indirilmesi” projesi ile bir ilgisi var mıdır?
- 2020 yılının ilk iki ayında soğuk algınlığından ölenlerin sayısı 69602, Corona Virüsü’nden ölenlerin sayısı 2360 kişi (Sayısı önemsemediğimiz anlamına gelmesin.)… Bu panik havası bilinçli bir şekilde mi oluşturulmaktadır?
- Halkları paniğe sürükleyerek, ürettikleri/üretecekleri aşılarla bir yandan da kasalarını doldurmayı mı hedefliyorlar?
- Bu doğrultuda medyanın, insanları daha fazla paniğe sevk eden yayınlar yapması doğru mudur?
- Tüm bunların ötesinde Dünya teknolojik savaşla birlikte biyolojik bir savaş boyutuna geçmiş olabilir mi? Buna karşı Türkiye’nin hazırlıkları, “Önleyici Tedbir” olarak ne boyuttadır?
Sadece tedbir almak yeterli midir?
Son yıllarda özellikle sağlık alanında ciddi atılımlar yapan Devleti, Sağlık Bakanlığı’nı, dünyaya örnek olan çalışmalarından dolayı tebrik ederiz…
İnsanımızın sağlığının bu derece önemsendiğini ve kendimizi önemli hissettiğimizi bir kere daha görmek bizi ziyadesiyle memnun etmektedir. Virüsün sadece bir kişi de görülmüş olması (önemsememe anlamında değil) sonucu en yetkililerden başlayarak devamlı tekrarlanması insanların psikolojisini bozmakta ve “Acaba neler oluyor?” sorusunun sorulmasına neden olmaktadır.
Zaten, “ekonomik, biyolojik ve psikolojik” bir savaş yürütülmektedir.
Buna zemin hazırlamamak gerekir, düşüncesindeyiz.
Şer odaklarının niyetlerinin farkında olarak, kötü niyetli projeleri öngörüp uygulamaya konmadan engel olmaya çalışmalıyız.
Stratejik Aklı/ortak aklı devreye sokup değişik ihtimalleri de göz önüne alarak, gece gündüz çalışmalı ve Corona Virüs’ün aşısını biz bulmalıyız.
Özellikle Dünya Nüfusunun azaltılmasına dair orta-uzun vadeli projeleri ciddiye alıp neslin ve ekinin ifsadının önüne geçilmesi için bu meseleyle ilgili özel bilim kurullarının oluşturulmasını sağlamalı ve bunu uluslar arası düzeye taşımalıyız.
Alınan tedbirleri, “Önleyici Tedbir” düzeyine taşıyarak, ifsat edicilerden her zaman bir adım öne geçmeliyiz.
Ve hepsinden önemlisi, “Temizlik İmandandır!” ilkesini şiar edinmiş bir dinin mensubu olan bizler, azami şekilde temizliğe riayet etmeliyiz…
Paniğe gerek yok!
“Veren O; alan da O; sizdeki bu telaş ne?”
UMRAN KÜLTÜR VE MEDENİYET HAREKETİ