Dün akşam saatlerinde, İdlib’te, Suriye rejim güçlerine bağlı uçaklar tarafından, Türk Silahlı Kuvvetlerinin askeri birliğine saldırı düzenlendi. Yapılan bu hain saldırıda, resmî açıklamalara göre, 33 askerimiz şehit olurken, 32 askerimiz de yaralanmıştır. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine sabır ve yaralı askerlerimize de acil şifalar dileriz.
Milletimizin başı sağ olsun, acımız büyüktür…
Kendi halkına soykırım uygulayarak meşruiyetini tamamen kaybeden Esad rejimine haddini bildirmenin farklı yolları bulunmalıdır.
Türkiye acilen Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölge tesis etmeli, yeni göç dalgasını Suriye’nin içinde durdurmalıdır. Türkiye’deki göçmen kardeşlerimizin bir kısmını oraya götürüp yerleştirmelidir. BM düzleminde bu konunun ele alınmasını sağlamak için girişimde bulunmalıdır.
Türkiye kapılarını açarak Suriyeli göçmenlerin Avrupa ülkelerine gitmesini sağlamakla iyi yapmıştır. Avrupa’ya göç teşvik edilmeli ve göçe yardımcı olunmalıdır.
Türkiye; ABD, İsrail ve Rusya’nın Suriye üzerinden İslâm coğrafyasına dönük olan hedeflerini, projelerini halkı Müslüman olan ülkelere anlatarak küresel oyunu bozacak girişimlerde bulunmalı ve İslâm ülkeleri ile bir Birleşik Cephe Hareketi meydana getirmelidir.
Türkiye ne NATO’ya, ne ABD’ye, ne AB’a ve ne de Rusya’ya güvenmelidir.
Irak, Suriye ve Libya’da başlatılıp devam ettirilen bu savaşın, tüm İslâm coğrafyasına yayılmak istendiği, bütün açıklığıyla anlatılmalı, izah edilmeli ve gerekli girişimlerde bulunulmalıdır.
İsrail’in Suriye içlerine doğru yayılması hamlesine dikkat edilmelidir. “Nil’den Fırat’a kadar olan toprakları vaad edilmiş topraklar(!)” olarak kabul eden Siyonist strateji, başta Mısır olmak üzere tüm İslâm ülkelerine tekrar ve tekrar anlatılmalıdır.
Türkiye İran ile özel olarak görüşmesinde, tehlikenin boyutlarını, iyi bir şekilde son bir kez anlatmalı, aksi takdirde ödeyeceği bedel kendisine hatırlatılmalıdır.
Bu acılı günlerimizde bir ve beraber olmalıyız…
Henüz vakit varken.
UMRAN KÜLTÜR VE MEDENİYET HAREKETİ