Şehir Üniversitesi’nin Marmara Üniversitesi’ne devredilmesinin devamı mahiyetinde Bilim ve Sanat Vakfı’nın yönetimine el konulması, hakka ve adalete uygun olmamıştır. Yıllarca ülkemizin eğitim ve kültür hayatına nitelikli insanlar yetiştiren bir vakfa, böyle bir muamelenin reva görülmesi hakkaniyete uygun ve adil değildir.
Üniversite’ye el koyma sürecini vakfa taşımak, uzun yıllara dayanan vakıf geleneğimizin tahribine sebebiyet verecek vahim bir adımın başlangıcı olabilir. Bu bakımdan karar, binlerce gence karşılıksız hizmet veren sadece Bilim ve Sanat Vakfı’nı değil, benzeri bütün kuruluşları ilgilendirmektedir. Bu karar, kamu vicdanını yaralamıştır.
Alınan kararın kanuna uygunluğunu öne sürerek meşruiyet üretmeye çalışmak, başka sorgulamaları da beraberinde getirecektir. Var olan bir kanuna, olumsuz bir dönemde (15 Temmuz Askeri Darbe Girişimi) maslahat icabı eklenen bir maddeye dayanılarak icraat yapılması, gelecekte birçok sıkıntıya sebebiyet verecek ve çeşitli tehlikeli girişimlere yol açabilecektir.
Unutulmamalıdır ki, her kanuni olan hukuki değildir. İdarenin ve yasa yapıcının görevi, kamu vicdanını yaralayan kanunları ve bunlardan doğan uygulamaları hukuki hale getirerek vatandaşları rahatlatmaktır.
Bu bağlamda, yukarıda söz konusu edilen bir kanuna dayanılarak yönetimine el konulan Bilim ve Sanat Vakfı ile ilgili karar iptal edilmeli ve Vakıf gerçek sahiplerine iade edilmelidir.
UMRAN KÜLTÜR VE MEDENİYET HAREKETİ