30 Ekim 2019’da Fransa Ulusal Meclisi aldığı bir kararla; Türkiye’nin Kuzeydoğu Suriye’ye yapmış olduğu “Barış Pınarı Harekâtı”nı “büyük felâket” olarak nitelendirmiş ve “derhal durdurulmasını” istemiştir. Ulusal Meclis, aynı karar metninde PKK/SDG’nin kendilerinin “müttefik”i olduğunu belirtmiş ve “Fransız Hükümeti tarafından desteklenmesi gerektiği”ni vurgulamıştır.
DAEŞ’i onlar kurdular…
DAEŞ ve PKK/PYD/YPG/SDG ile birlikte hareket ediyorlar.
ABD’de, AB ve Fransa PKK/PYD/YPG/SDG ve DAEŞ’i, hedef olarak seçtikleri ülkelerin doğal gaz ve petrol gibi yer altı ve yer üstü kaynaklarını sömürmek için Truva Atı olarak kullanıyorlar.
Ortadoğu’da, İslâm coğrafyasına yönelik hain çatışma projelerini bu terör örgütleriyle hayata geçiriyorlar.
Binlerce teröristi eğiterek, binlerce tır dolusu silahlarla donatarak Müslümanların üzerine salıyorlar.
Ortadoğu’yu, İslâm coğrafyasını kan gölüne çevirdiler…
Türkiye, otuz beş kırk yıldan beri onların desteklediği PKK terörüne karşı, yaklaşık yedi sekiz yıldan beri de DAEŞ terörüne karşı mücadele veriyor. Şer İttifakı (ABD, İngiltere, AB) PKK’ya ve DAEŞ’e destek olmaktan başka hiçbir şey yapmadılar.
Ortadoğu’da, son on beş yılda, bir avuç petrol için beş milyona yakın insanın kanına girdiler. Milyonlarca insanı sakat, milyonlarca insanı yersiz yurtsuz bıraktılar. Binlerce insanı denizlerde ölüme terk ettiler…
Türkiye, 4 milyona yakın insana ev sahipliği yaparken ABD ya da AB ülkeleri kaç göçmeni ülkelerine kabul ettiler?
Bir de utanmadan barışı sağlamak, terörden korunmak ve yurdumuzda misafir olarak yaşayan kardeşlerimize güvenli bölge oluşturabilmek için mücadele veren Türkiye’nin yaptığı “harekât”a “felâket” diyorlar.
Daha birkaç gün önce ABD Temsilciler Meclisi; “Sözde Ermeni Soykırım Tasarısı” ile “Türkiye’ye Yaptırımlar” içeren yasa tasarısını kabul etmişti.
Son günlerde AB ülkelerinde Müslümanlara, özellikle Türklere yönelik saldırılar artarak devam etmektedir.
“ABD, İngiltere, Fransa-AB” kısaca “Şer İttifakı” hep birlikte, Suriye’de, Irak’ta, Libya’da, Ege’de, Kıbrıs-Doğu Akdeniz’de -kısaca her yerde- bize karşı “vekalet savaşı” yürütüyorlar. Onlara karşı bir istiklâl ve istikbal mücadelesi veriyoruz. Yüz yıl önce Sykes-Picot’la çizmeye başladıkları işgal haritalarını yeniden çizmek istiyorlar. Sykes-Picot’un karşısında direnebilecek tek ülkenin de Türkiye olduğunu biliyorlar.
Ya Sykes-Picot kazanacak ya da Türkiye/Kut’ul Amare…
Bunun için içeride ve dışarıda birliğimizi, kardeşliğimizi ve dirliğimizi sağlamalı ve korumalıyız…
“Henüz vakit varken!”
UMRAN KÜLTÜR VE MEDENİYET HAREKETİ