ABD Temsilciler Meclisi; içinde “Sözde Ermeni Soykırım Tasarısı” ile başta Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayip Erdoğan’ın, Devletin sivil ve askeri üst yönetiminin mal varlıklarının araştırılmasının bulunduğu ve ayrıca Halk Bankası Dosyasının da yer aldığı “Türkiye’ye Yaptırımlar” içeren tasarıları %96’lık bir çoğunlukla kabul etti.
“Sözde Ermeni Soykırım Tasarısı”nı kabul etmek ABD Temsilciler Meclisi’nin işi değildir. Bu iş siyasetçilerin değil, tarihçilerin işidir. Bu tasarı Uluslararası Hukuk’a da aykırıdır. Türkiye konu ile ilgili arşivlerini, tarihi belgelerini en şeffaf biçimde bilim adamlarının çalışmalarına açmıştır. Ermenistan da Türkiye’nin yaptığı gibi arşivlerini, tarihi belgelerini tarafsız bilim adamlarının araştırmalarına açmış olsaydı, böyle bir soykırımın olmadığını, aksine binlerce Müslümanın, düşmanla iş birliği yapan Ermeni komitacılar tarafından nasıl hunharca öldürüldüğü gerçeğini bütün dünya görecekti…
Tarihimizde böyle kara sayfalar yoktur. Değerlerimiz, inancımız bize asla haksız yere insan öldürülmeyeceğini emreder. Eğer bir tehcir varsa, onun sorumlusu, “millet-i sadıka” olan Ermenileri kışkırtıp devlet kurma hayalleriyle kandırarak ve bir milleti en zor zamanlarında arkadan vurdurtarak ayaklandıran Amerika ve Avrupa ülkeleridir.
ABD’nin ve Avrupa’nın tarihi “soykırım” tarihidir. Amerika, kıtadaki beş milyon yerlinin ve Kızılderililerin kanları ve gözyaşları üzerine, onların toprakları işgal edilerek kurulmuştur. Avrupalılar, sekiz yüz otuz yıl hüküm süren koca Endülüs medeniyetinden geride soykırıma uğramış bir avuç Müslümandan ve üç beş tarihi eserden başka bir şey bırakmadılar… Daha dün Cezayir’de, Bosna’da, Karabağ’da; bugün Libya’da, Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de, Sudan’da, Yemen’de, bütün Ortadoğu ve İslam Coğrafyasında bir varil petrol için milyonlarca Müslümanın kanı akıtıldı, akıtılıyor…
Artık şu iyice bilinmelidir ki bölgemize yerleşmeye çalışan Amerika; bizim müttefikimiz, model ortağımız, hele dostumuz asla değildir. ABD bizim en büyük düşmanımızdır.
“Yaptırım Tasarısı”nda adı geçen üst düzey yetkililerin mal varlıklarının araştırılması ABD’yi hiç mi hiç ilgilendirmez. ABD’nin böyle bir araştırma yapmaya hakkı yoktur. Bu konu bizim iç işlerimize karışmadır. Bu konuda da ABD’ye gerekli cevap verilmelidir.
ABD’ye gereken cevap uygulamalarla da verilmelidir.İncirlik başta olmak üzere Türkiye’deki ABD Üslerinin tamamı derhal kapatılmalıdır.
ABD’lilerle kurulan Akçakale’deki “Harekât Merkezi” şayet şu ana kadar kapatılmamışsa zaman geçirmeden kapatılmalıdır.
Sayın Erdoğan’ın ABD’ye yapacak olduğu ziyaret hemen iptal edilmelidir.
Yerli ve millî sanayî hamlesinde iyi adımlar atıldı ama görünen odur ki artık kimseye muhtaç olmadan ateş çemberine çevrilmiş bu coğrafyada ayakta kalabilmek için mutlaka daha fazlasını yapmak zorundayız. Kendi savunma sistemlerimizi, kendi üst düzey teknolojimizi kurmak ve geliştirmek mecburiyetindeyiz.
“Zeytin Dalı Harekâtı”, “Fırat Kalkanı Operasyonu”, “Barış Pınarı Harekâtı” ile cephede istediğini alamayanlar, çeşitli oyunlarla bizi birbirimize düşürüp birliğimizi bozmak isteyeceklerdir. Buna fırsat vermemeliyiz.
Her zamankinden daha çok ihtiyacımız olan, “Kardeşliğimizi, birliğimizi ve dirliğimizi” sağlamalıyız ve korumalıyız…
“Hepiniz Allah’ın ipine sımsıkı sarılın, dağılıp ayrılmayın.”
UMRAN KÜLTÜR VE MEDENİYET HAREKETİ