ABD Kongresi, 1995 yılında Tel Aviv’deki ABD Büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınması için karar almıştır. Bu kararın uygulanması her altı ayda bir yayınlanan Başkanlık kararnameleriyle erteleniyordu. Seçim döneminde İsrail’e verdiği sözü yerine getiren ABD Başkanı Donald Trump, 6.12.2017 tarihinde, Tel Aviv’deki Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma ve İsrail’i Başkent olarak tanıma kararını tüm dünyaya ilan etmiş oldu.
Rusya’dan, Yemen’den, Polonya’dan, ORTADOĞU’dan, Doğu Avrupa’dan ve Avrupa’nın değişik yerlerinden göç ederek Filistin topraklarına toplanan Yahudiler, 1917’de İngilizlerden Yahudi Devletinin kurulması için yurt edinecekleri toprakların sözünü aldılar.
100 yıl önce Balfour Deklerasyonu ile işgal ettikleri bu topraklarda, büyük şeytan ABD tarafından, Siyonist İsrail devletinin başkenti olarak Kudüs’ü ilan etmiştir. Böylece 100 yıl sonra II. Serv Projesi devreye sokulmuştur.
1947 yılında BM, Filistin topraklarını, kurulacak Arap ve Yahudi devletleri arasında bölüştürdü.
14 Mayıs 1948’de İsrail, bağımsızlığını ilan ederek savaş başlatmış ve Filistin topraklarının işgal etmiştir.
11 Mayıs 1949’da BM’lere üye olan ve 1967’deki Altı Gün Savaşlarında Filistin topraklarının bir kısmını işgal eden İsrail, 1980 yılında, “bütün ve birleşik Kudüs’ü ebedi başkent” ilan etti. BM’ler bu kararı, 478 sayılı kararla yok saydı ve var olan birkaç ülkenin büyükelçiliklerinin de kaldırılmasını sağladı.
Başta Türkiye olmak üzere, Ürdün ve diğer İslam ülkeleri ile İngiltere, Fransa, Almanya, Rusya ve Vatikan bu tanımanın doğru olmadığını çeşitli seviyelerde protesto ettiler. ABD ve İsrail Büyük elçilikleri önünde protestolar yapıldı, yapılmaya da devam ediyor.
Türkiye’de Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Dış İşleri Bakanı, Diyanet İşleri Başkanı, Parti Genel Başkanları, Cemaatler ve STK’lar büyük tepki gösterdiler….
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanı olarak, isabetli bir kararla, üye olan ülkeleri, 13 Aralık 2017’de İstanbul’da toplantıya çağırdı.
8 Aralık Cuma günü Türkiye’nin tamamında toplu eylemler, protestolar yapılacaktır. Tüm halkımızı bu eylemlere katılmaya davet ediyoruz.
Öncelikle ABD’nin böyle bir karar alması, İsrail’in bunu memnuniyetle karşılaması, Müslümanlara meydan okumadan başka bir anlam taşımaz.
Bu olay, Amerikan Belgelerinde yer alan 3. Dünya (Küresel) Savaşının pimini çekme anlamına gelmektedir.
Bu olay, 2001’de başlatılan 21. yüz yıl Haçlı Seferlerinin 2. aşamasıdır.
Bu olay, İslâm coğrafyasında fitne ateşini yakma anlamına gelir.
Bu olay, İslam dünyasında kaosun derinleştirilmesi anlamına gelir.
Bu olay, Büyük İsrail Projesini bir adım ileri taşımaktır.
Bu olay karşısında, öncelikle, ülkemizde ve İslam coğrafyasında birlik, beraberlik ve dayanışma sağlanmalı. Halkı Müslüman olan tüm ülkeler, iç kavgayı bırakmalı ve asıl düşman, İsrail ve ABD’ye karşı birlik, beraberlik ve dayanışma içinde, tüm imkanlarını kullanarak mücadele vermelidir. Halkı Müslüman ülkelerin cemaatlerini, STK’larını bir araya getirmeliyiz…
Sadece İslâmî değil, insanî hassasiyetleri olan tüm insanları da bu mücadeleye katmalıyız…
Bunun için, İslâm ülkelerini bir araya getirme projesi olan D-8’ler D-60’lara çıkarılmalı ve yeniden yapılandırılmalıdır. İslâm İşbirliği Teşkilatı, D-8’ler, Arap Birliği ve diğer uluslararası kuruluşlar harekete geçirilmelidir.
Bu şeytani saldırıyı Kudüs’te durduramazsak, sıra İstanbul’a ve Kabe’ye uzanacaktır.
Ayağa kalkma işini buradan başlatalım.
Çünkü; Kudüs ilk kıblemizdir.
Çünkü; Kudüs Hz. Peygamber’in Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa(İSRA)’ya, oradan semaya yükselişinin simgesidir.
Çünkü; Kudüs Hz. Ömer’in emanetidir.
Çünkü; Kudüs Selahattin Eyyubi’nin hatırasıdır.
Çünkü; Kudüs namusumuzdur, şerefimizdir.
Çünkü; Kudüs gözbebeğimizdir.
Kanımızdır, canımızdır, her şeyimizdir, Kudüs…
Bunun için;
- ABD’nin Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma ve Kudüs’ü İsrail Devletinin başkenti olarak tanıma kararı dolayısıyla Türkiye’deki ABD üsleri askıya alınmalı ve bu kararında ısrar ederse üsler tamamen kapatılmalıdır.
- ABD ile birlikte yapılan tüm ikili anlaşmalar gözden geçirilmeli
- Türkiye ABD’ye nota
- İsrail ile ilişkiler askıya alınmalı, ikili anlaşmalar gözden geçirilmeli
- Filistin ve Gazze üstündeki abluka ve işgal girişimleri hemen kaldırılmalıdır.
- Mavi Marmara anlaşması iptal edilmeli.
- ABD ve İsrail malları protesto
- Türkiye’deki tüm Camilerde Selâlar okunmalı ve halkın pretestolara katılımı sağlanmalıdır.
- Mısır’ın, Filistin’e kapattığı kapıları açılmalıdır.
- Filistin’deki kardeşlerimize yardım kampanyalarını yaygınlaştırılmalıdır.
- İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarından çekilmesi için İslâm Dünyasını ve tüm dünyayı ayağa kaldıralım.
- Başkenti KUDÜS olan Filistin Devletinin en kısa zamanda kurulması öncelikle İslam ülkeleri, mazlum milletler ve BM’ye üye ülkeler tarafından tanınması sağlamalı,
İlk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın kurtuluşu Filistin’in, Filistin’in kurtuluşu İslâm dünyasının, İslâm dünyasının kurtuluşu ise Ümmetin yeniden dirilişi ile mümkündür. Mescid-i Aksa, Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’nin kurtulması buna bağlıdır.
“Onlar hileli düzenler kurdular, onların düzenleri dağları yerinden oynatacak da olsa Allah’ın da bir düzeni var. Allah düzen kurucuların en hayırlısıdır.” (Nahl, 46)
Her ne olursa olsun zulüm yapanın yanında kâr kalmayacak, sonuçta zafer Hakk’ın ve Hakk’a inananların olacak ve “zalimler nasıl bir inkılâpla devrileceklerini pek yakında göreceklerdir.” (Şuara, 227)
UMRAN KÜLTÜR VE MEDENİYET HAREKETİ