ABD tarafından; İran asıllı Türk vatandaşı olan iş adamı Reza Zarrab’ın, “ABD’yi dolandırmak, bankacılık sahtekârlığı ve kara para aklama” suçlamaları ile tutuklanarak mahkemeye çıkarılması, ardından Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın, “Zarrab’ın suç ortağı” iddiasıyla tutuklaması ve yargılanması; şimdi de eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ile Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın da tutuklanması için mahkemeden karar çıkartılması hangi anlaşmaya, kanuna, hak ve yetkiye dayanarak yapılmaktadır?
Eğer ortada bir suç varsa ve bu, Türkiye’de işlenmişse yargılamanın Türkiye’de yapılması gerekir. ABD toprakları dışında yaşayan Türk yetkilileri ile Reza Zarrab’ın fiilleri, ABD yetkili kurumlarının uluslararası ambargolarla ilgili yaptırımlarının hukuken dışında kalması gerekmektedir.
İran Devlet şirketlerinin Halk Bankası’ndaki hesaplarına yatırılan para döviz değildi. Türkiye milyarlarca Dolar değerindeki işlemleri TL üzerinden yaptığı için dövize az ihtiyaç duyuyor, böylece küresel hegemonyanın kontrolü altındaki uluslararası para sisteminin para transferlerinde haraç gibi aldığı komisyonlarını ödemeyerek menfaatlerine çomak sokuyordu. Ayrıca ödemelerin TL üzerinden yapılması ülke içerisinde TL’ye büyük değer kazandırıyordu.
Türkiye ve İran gibi bağımsız iki ülkenin petrol ve doğalgaz ticaretinden kaynaklanan para transferlerinin ABD vatandaşı olmayan, ABD’de yaşamayan ve hiçbir parasal operasyonunu ABD’de ve ABD menşeli bir şirket ve banka ile yapmayan kişi ve kurumlar tarafından yapılması, nasıl olup da ABD hukuku açısından suç sayılmaktadır.
İran’la yapılan ticaret, iddia ettikleri gibi, ABD ekonomisine zarar veriyor ve bizim bu ticareti yapmamız istenmiyorsa; o zaman, NATO’da birlikte olduğumuz, müttefikimiz ve stratejik ortağımız olduğu söylenen ABD’nin 40 yıldır ülkemizi bölmeye çalışan PKK ve onun Suriye’deki kolu olan PYD/YPG’yi silahlandırması da bize zarar veriyor… ABD’nin ORTADOĞU’da, özellikle Irak ve Suriye’de uyguladığı politikalar da hem ekonomimize hem de ülke bütünlüğümüze zarar veriyor.
Şu ana kadar herhangi bir Amerikalı yetkili Türkiye’de tutuklanmamış ve yargılanmamıştır.
Hemen, ABD ile ilişkilerin gözden geçirilmesi gerekir.
ABD ile yapılan ikili anlaşmalar, ülke çıkarları doğrultusunda gözden geçirilmeli ve aleyhimize olan tüm anlaşmalar iptal edilmelidir.
Bu ve benzeri olayların Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın her ABD ziyareti öncesi gündeme getirilmesinin siyasi sebepleri var mıdır? Varsa ne amaçlanmaktadır? Bu da ayrıca düşünülmesi gereken bir konudur.
Yapılan bu operasyon tamamen Türkiye’ye yönelik sistematik bir yıkım saldırısıdır. Bu durum iç siyaset malzemesi yapılmamalıdır.
UMRAN, KÜLTÜR VE MEDENİYET HAREKETİ