ARAKAN’DAKİ VAHŞET DERHAL DURDURULSUN!

11
0

Myanmar’ın Arakan eyaletinde son 5 günde Ordu mensupları ile Budist çetelerin yaptıkları saldırılarda 3 bin civarında Müslüman’ın katledildiği açıklandı. Sadece Arakan’ın Rathedaung kentine bağlı Saugpara köyünde dün 900-1000 civarında Müslüman’ın öldürüldüğü, bu  katliamdan sadece bir erkek çocuğun hayatta kaldığı, bu kentte yaşayan Müslümanların evlerinin ateşe verildiği gelen haberler arasında. Yine basında ve sosyal medyada çıkan haberlere göre 200 binden fazla Müslümanın da yerinden yurdundan edildiği, çatışmaların yeniden alevlenmesi üzerine, binlerce kişinin kaçarak Bangladeş sınırına yığıldığı ifade edilmektedir. 120 bin civarında Arakanlı Müslümanı kabul eden Bangladeş, Türkiye’nin de masraflarını karşılama sözü ile kapısına dayanan on binlerce Müslümanı peyderpey kabul ediyor.

Maalesef nerede Müslümanlar varsa orada kan ve gözyaşı hiç eksik olmuyor.

Onlar, sadece, ‘Rabbimiz Allah’tır!’ dedikleri için haksız yere yurtlarından çıkarılmış kimselerdir…” ayetinde de ifade edildiği gibi sadece ve sadece Müslüman oldukları için yurtlarından çıkarılıyor ve öldürülüyorlar.

Yardıma müsaade edilmediği için açlık diz boyu, su olmadığı için bulaşıcı hastalıkların kol gezdiği, ilaç yardımının dahi yapılamadığı mazlum Müslümanların başını sokabilecekleri bir damları bile yok. Ölümle burun buruna yaşayan bu insanlar büyük çaresizlik içinde onlara uzanacak bir yardım eli bekliyor.

BM, BM-Güvenlik Konseyi, AB, NATO vb. kuruluşlar üç maymunu oynuyorlar. Arakanlı Müslümanlar, ŞER İTTİFAKI(ABD, AB, İngiltere ve İsrail) ile RUSYA-ÇİN-HİNDİSTAN EKSENİNİN Enerji, Doğalgaz ve Petrol Savaşlarına kurban ediliyor. Bir çırpıda 450 milyar dolarlık silah için para verebilenlerin bulunduğu İslâm Dünyası üzerine düşen görevi yerine getirmiyor. Mezhep kavgaları ve iç kavgalarla enerjilerini boşa harcayan Müslümanlar ne Müslümanların dertleri ile ilgilenebiliyorlar ne de insanlığın sorunlarına kafa yorabiliyorlar. Türkiye’nin çırpınmaları ise kanın durmasına yetmiyor. Ve bir millet sistematik bir şekilde bütün dünyanın gözü önünde yok ediliyor… Günahsız, körpecik Aylan Bebekler sahile vuruyor. Tıpkı, “Diri diri toprağa gömülen kıza, hangi günah sebebiyle öldürüldüğü sorulduğunda…” ayetini canlandırır gibi…

Çocuklar boğazlanıyor. Kadınlara, kızlara tecavüz ediliyor. İnsanlar diri diri yakılıyor… Toplu katliamlar yapılıyor, dört direkten ibaret olan evleri başlarına yıkılıyor…

İnsanlık seyrediyor…

Bu böyle olmamalı. Birkaç karabatak, birkaç balina için dünyayı ayağa kaldıranlar… Birkaç ağacı bahane edip Ülkeyi ateşe verenler… Neredesiniz? İnsan hakları savunucuları ölenler insan değil mi? Niye susuyorsunuz? Sahi, siz neyi savunuyorsunuz, o halde?

Unutmayın mazlumun koruyucusu Allah’tır. Böyle giderse ateş herkese dokunacak. Aklımızı başımıza devşirelim. Henüz vakit varken! Gerekeni yapalım.

  • Tüm insanlığın ve Müslümanların problemlerine kalıcı, köklü çözümler üretelim.
  • BM’in yapısını değiştirilmelidir. Her milletin, her Din’in, her sosyolojik temeli olan toplumun temsil edildiği bir yapıya kavuşturulmalıdır. İnsanlık, beş seçkinin iki dudağının arasından çıkacak kelimelere mahkûm edilemez. Hele hele sayısı iki milyara yaklaşan Müslümanların temsil edilmediği bir yapı asla kabul edilemez!
  • Nükleer silahlarla ve toplu imha silahları yok edilmeli ve yapılmasına asla müsaade edilmemelidir. Bu ABD, Rusya, İsrail, Kuzey Kore ve tüm devletler için geçerli olmalıdır. Toplu imha silahlarına ayrılan bütçeler yoksullara harcansa dünyada bir tane yoksul kalmaz.
  • Genelde, tüm mazlumların doğuştan kazandıkları insanca yaşama hakları hiçbir şarta bağlı kalmadan verilmeli, özelde ise Arakanlı Müslümanların;

“Vatandaşlık hakları ve insan hakları hiçbir şarta bağlı kalmadan verilmelidir. Topraklarına yönelik saldırılar ve vahşet derhal durdurulmalıdır.”

 

UMRAN KÜLTÜR VE MEDENİYET HAREKETİ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir