İşgalci, terörist, Siyonist İsrail Filistin’i yine kana buladı.
Büyükelçiliğini Telaviv’den Kudüs’e taşıma ve Kudüs’ü İsrail’in Başkenti olarak tanıma olayını İsrail’in kuruluşunun 70. Yıldönümüne(Filistinliler için; Nekbe/Büyük Felaket Günü) denk getiren ABD’ye ve İsrail’e karşı, işgalcilerin topraklarından çekilmelerini sağlamak ve mabetlerine ayak basmalarını engellemek için toplanan Filistinli kardeşlerimize, vahşi İsrail askerleri keskin nişancılarının kullandığı gerçek mermilerle, tank atışlarıyla ve İHA’lardan atılan gaz bombalarıyla saldırıya geçtiler. İçlerinde 8 aylık, dünyalar güzeli “Leyla Bebek”in, İsrail tarafından iki bacağı kopartılıp tekerlekli sandalyeye mahkûm edilen “Filistinli Ebu Salah”ın da çocukların, kadınların ve yaşlıların da bulunduğu 62 kardeşimiz şehit edildi ve 3 bine yakın Filistinli kardeşimiz de yaralandı. Şehit olanların, yüce Allah tarafından şehitliklerinin kabulünü ve yaralılara da acil şifalar vermesini diliyoruz. Bütün dünyanın gözü önünde işlenen bu vahşeti ve soykırımı, en şiddetli bir şekilde kınıyor ve lanetliyoruz…
BM’de 128 oyla reddedilmesine rağmen ABD’nin Büyükelçiliğini Telaviv’den Kudüs’e taşıma ve Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak ilan etmede ki ısrarı, halkı Müslüman olan diğer ülkelerin yöneticilerine ders olmalıdır. Kimin yanında yer aldıklarına iyi bakmalıdırlar. ABD’nin desteklediği İsrail’in asıl hedefi, İslâm coğrafyasını işgal ederek başkenti Kudüs olan Büyük İsrail’i kurmaktır. Bunun için bu hedefine ulaşıncaya kadar işgal etmeye, kan akıtmaya devam etmek istemektedir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tepkisi, TBMM’de AKPARTİ, MHP ve CHP’nin ortak bildiri yayınlaması, parlamento dışındaki partilerin tepkileri, STK’ları ve halkı ile Türkiye’nin bir ve bütün olarak bu vahşeti protesto etmesi; Hükümet’in Telâviv ve Washington Büyükelçilerini geri çağırması, İsrail Büyükelçisinin Ülkesine dönmesini istemesi, Ülkede üç günlük yas ilan edilmesi sevindirici olmakla birlikte yeterli değildir. BM, AB, Arap Birliği, İslam İş Birliği Teşkilatı, İnsan Hakları Örgütleri vb. yapıların harekete geçirilmesi lazım. Türkiye bu hususta daha aktif rol almalıdır. Yapısı ve şartları bu liderliği üstlenecek durumdadır. Bunun için daha somut adımlar atmak zorundadır.
Türkiye, öncelikle;
- İsrail’le siyasî, askerî, ekonomik ve kültürel tüm ilişkileri kesmelidir.
- Mavi Marmara Anlaşması dahil İsrail’le yaptığı tüm anlaşmaları iptal etmek için bir yol haritası belirlemelidir.
- ABD ve İsrail yaptıkları yanlıştan dönünceye kadar, Telâviv ve Washington’daki Büyükelçilerini geri çağırmalı; İsrail ve ABD Büyükelçilerini de geri göndermelidir.
- Ülkemizdeki tüm ABD Üslerini kapatmalıdır.
- NATO ile ilişkileri askıya almalıdır.
- İsrail’e ambargo uygulanması için BM, İslâm İş Birliği Teşkilatı ve Arap Birliği nezdinde girişimde bulunmalıdır.
- İsrail mallarını protesto etmelidir.
- İsrail Başbakanı Nazi Binyamin Netenyahu’nun kırmızı bültenle aranan teröristler listesine dahil edilmesi için girişimlerde bulunmalıdır.
- Filistin’in dünyaya açılan tek kapısı Mısır’la ilişkileri düzeltmelidir.
- TBMM’de,
“İsrail’in terörist devlet olduğu” kararını almalıdır.
“Filistinlilere Soykırım Uyguladığı” kararını almalıdır.
“Başkenti KUDÜS olan, 1948’deki sınırların esas alındığı bağımsız Filistin Devleti” kararını almalıdır.
Filistin devletini tanımalı ve öncelikle ABD’nin girişimini BM’de reddeden 128 ülkenin de tanıması için girişimlerde bulunmalıdır.
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail Sorununu Mecliste grubu bulunsun bulunmasın bütün siyasi partilerle görüşerek bu olayı partiler üstü bir şekilde ele almalı, ortak bir akıl ve ortak bir tavır inşa etmelidir. Cuma günü yapılacak olan Yenikapı Mitingini, 15 Temmuz Askeri Darbe Girişimi sonrası yapılan Yenikapı Mitingi gibi organize ederek bu ortak tavrı gerçekleştirilmelidir.
“Zalimler, nasıl bir inkılapla devrileceklerini pek yakında göreceklerdir.”
“Onların tuzakları dağları yerinden oynatacak da olsa, Allah tuzak kurucuların en hayırlısıdır.”
UMRAN KÜLTÜR VE MEDENİYET HAREKETİ