BM’de bütün Dünyayı karşısına alarak Büyükelçiliğini Telaviv’den Kudüs’e taşımakla aracılık özelliğini kaybeden çağın Fravun’u ABD Başkanı Donald Trump’ın, damadı ve danışmanı olan Jared Kushner ile Ortadoğu Özel Temsilcisi Jason Greenblatt’a hazırlattığı “Yüzyılın Anlaşması” olarak nitelediği “Yüzyılın İhaneti” planının resmi olmayan maddeleri netleşmeye başladı. Siyonist İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu’ya yakınlığı ile bilinen “İsrael Hayom” gazetesinde yayınlanan ihanet planının ana maddelerine baktığımızda “Savaşmadan Filistin’i teslim alma projesi” demekten kendimizi alamıyoruz.
İhanet planını şu şekilde özetleyebiliriz:
- İsrail işgal ettiği Filistin topraklarından ve yeni yerleşim yerlerinden çekilmediği gibi, buralara, Batı Şeria’daki izole yerleşim yerleri ile bu yerleşim yerlerine gidişi sağlayacak büyük yerleşim yerlerini de içine alacak şekilde topraklarını genişletecek.
- İsrail’in Başkenti olarak öngörülen Kudüs, bugünkü işgal statüsünü koruyacak, hudutları belli olmayan yeni Filistin Devleti’nin de başkenti(!) sayılacak! Kudüs Belediyesi İsrail’e bağlı olacak ve Yeni Filistin Devleti(!) eğitim işleri hariç hiçbir şeye karışmayacak. İsrail’e bağlı Kudüs Belediyesine su parası ve vergi ödeyecek.
- Yeni Filistin Devleti(!)nin ordusu olmayacak, polisinin elinde de hafif silahlar bulundurabilecek. Filistin’i dış saldırılara karşı İsrail koruyacak, bunun için de Filistin ödeme yapacak.
- Genelde tüm Filistin direniş örgütleri özelde de Filistin İslâmî Direniş Hareketi HAMAS özel silahları da dahil tüm silahlarını bırakacak.
- Bu planı destekleyici ülkeler ABD %20, AB Ülkeleri %10, Suud-i Arabistan, BAE ve Mısır ise %70’ini olmak üzere, Filistin’e, beş yıl boyunca 30 milyar Dolarlık bir bütçe sağlayacaklardır.
Asrın anlaşması olarak sunulan ihanet planına göre Filistin topraklarının işgali ve Siyonist İsrail devletinin meşruiyeti kabul edilecek ve ona tabi olunacak. Böylece İsrail 5 yıl içinde savaşmadan Filistin topraklarının tümüne sahip olacak, Filistinlileri asimile edecek ve göç etmeye zorlayacaktır.
Bu ihanet planına, Filistin Devleti, bağımsızlık mücadelesi veren FKÖ, İslâmî Cihad, Hizbullah, Hamas gibi direniş örgütleri ve tüm İslam Ülkeleri ile Müslümanlar karşı olduğu böyle bir anlaşma yapılamaz…
“Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa…” anlayışı içinde,
dağ kanununun hakim olduğu, hakkın, adaletin ve hukukun ayaklar altına alındığı bu anlaşmaya, terörist ABD ile Siyonist İsrail’in birlikte gerçekleştirmek istedikleri bu ihanet planına Suud-i Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır yönetimleri/yöneticileri destek vererek iş birlikçi hain konumuna düşmüşlerdir. Müslüman halklar er ya da geç bunun hesabını soracaklardır.
Müslümanlar, yüz yıl önce, Şerif Hüseyin ve oğullarının ihanetini unutmadığı gibi, bugün onların torunlarının ihanetini de unutmayacaktır.
Son günlerinde, Kıbrıs’ta, sefalet içinde sürgün hayatı yaşarken, Şerif Hüseyin’in çevresindekilere; “Osmanlı’ya ihanetin bedelini çok ağır ödedik.” itirafını, bugün genelde İslâm dünyasına özelde Filistin davasına ihanet edenlerin iyi düşünmesi ve ona göre hareket etmesi gerekir.
Filistinlileri yok sayan böyle bir anlaşmanın tartışılmasının bile kabul edilebilir bir yanı yoktur.
Başkenti Kudüs olan, 1967 öncesi topraklarında, İsrail’in saldırıları sonucu Filistin’i terk edip göç etmek mecburiyetinde kalan 6 milyona yakın mülteci geri dönmedikçe ve bağımsız bir Filistin Devleti kurulmadıkça, öncelikle İsrail sonra da tüm dünya huzur bulmayacaktır.
Bunun dışında hiçbir plan kabul edilmeyecektir; edilmemelidir.
Filistin ve Kudüs, tüm Müslümanların şerefi, izzeti ve namusudur!
UMRAN KÜLTÜR VE MEDENİYET HAREKETİ